CAMILLE SAINT-SAENS (1835 -1921)


1913 yılı mayısı. İgor Stravinski'nin "Le Sacre du Printemps" (Bahar Ayini) adlı eseri Paris'te ilk defa olarak dinleyicilere sunuluyordu. Çok geçmeden dinleyiciler salonu gürültülerle doldurmağa, orkestranın sesini çoğu zaman hiç işittirmemeğe başlamışlardı. Besteyi dinlemek isteyenlerle besteyi beğenmiyenler biribirine girmişti. Salonda bazı tanınmış sanatçılar da vardı. Claude Debussy heyecandan sapsarı kesilmiş, çevresindekilere susmaları için yalvararak müziği dikkatle dinliyordu. Maurice Ravel zaman zaman "deha" kelimesini kullanıyordu. Fakat eserin daha baş taraflarında, önemli bir kişi olduğu halinden belli, yaşlı bir adam yerinden fırlamış, esere acı bir tenkid savurmuş ve tiyatroyu terk etmişti. Bu, ünlü besteci Camille Saint-Saëns'tı.

*

Camille Saint-Saëns, 9 ekim 1835'te Paris'te doğmuştur. Babası İçişleri Bakanlığında ufak bir memurdu. Camille üç aylıkken babası ölmüş ve çocuğun yetiştirilmesi annesi ile bir büyük teyzesine düşmüştür.

Saint-Saëns daha çok küçükken seslere karşı hassas olduğunu belli etmişti. Güzel bir ezgi yüzünü güldürüyor, uyumsuz (ahenksiz) sesler yüzünde acı bir hava dolaştırıyordu.

Büyük teyzesi, piyano öğretmeğe başladığı zaman iki buçuk yaşındaydı. Beş yaşında bazı şarkılar ve piyano parçaları bestelemiştir.

Yedi yaşında daha sıkı bir öğrenim görmeğe başladı. Mayıs 1846'da Pleyel salonunda verdiği resitalde Mozart ve Beethoven'in birer konçertolarını ve programdaki diğer kısa parçaları öyle bir yetkinlikle çalmıştır ki, bazı eleştirmeciler, daha o zaman, kendisini birinci sınıf bir virtüoz olarak alkışlamışlardır.

1848'de Paris konservatuarına girdi. Buradaki öğrenciliği sırasında yazdığı "Ode a Sainte-Cecile" adlı bestesi ödül kazanmış ve Aralık 1852'de çalınmıştır. Ama Roma ödülünü kazanamamıştır bu eser. Bunun en büyük sebebi bestecinin sadece on yedi yaşında bulunmasıydı.

1853 yılında Konservatuarı terk etti. Aynı yıl Birinci Senfonisi çalınmış ve iyi karşılanmıştır. Küçük bir kilisede organistlik yapmaya da aynı yıl başlamıştır.

İki yıl sonra Paris'in ünlü Madeleine kilisesi organistliğine getirildi. Saint-Saëns bu görevinde yirmi yıl kalacaktır. Saint-Saëns'ın burada org çalışı öylesine ün salmıştı ki, çok geçmeden Paris'e yolları düşen tanınmış müzikçiler muhakkak bir kere Madeleine kilisesine uğrayıp onun orgunu dinlemeği âdet edinmişlerdi. Clara Schumann, Robert Franz, Pablo de Sarasate, Anton Rubinstein bunlar arasındadır.

Saint-Saëns'ın ikinci senfonisinin Sainte-Cesile Derneği yarışmasında birinciliği kazanması bestecinin ününü daha da arttırmıştır. Senfoni 1857'de Paris'te çalınmış ve büyük başarı kazanmıştır.

186l'de Niedermeyer okuluna piyano öğretmeni olmuştur. 1871'de Roman Bussine'le birlikte ve Fransız sanatçılarının araç müziği ürünlerinin çalınmasını teşvik etmek ereğiyle "Societe Nationale de Musique" adlı derneği kurmuştur.

1871 yılında bestelediği "Le Rouet d'Ompale" adlı orkestra eseriyle Franz Liszt'in senfonik şiir türü Fransız orkestra müziğine giriyordu. İlk güldürücü operası "La Princesse Jaune" 1872 haziranında Paris'te sahneye kondu. Tanınmış "Danse Macabre" (Ölüm Dansı) 1874'de bestelenmiştir. İlk ciddi operası "Le Timbre d'Argent" gene Paris'te şubat 1877'de oynandı. Bu sıralarda tamamladığı ve sonraları opera alanındaki şaheseri olduğu kabul edilen "Samson ve Dalila" operasını Paris'te sahneye koydurma imkânını bulamamış, fakat opera Franz Liszt sayesinde aralık 1877'de Weimar'da temsil edilmiş ve zafer sağlamıştır.

Şubat 1875'te Marie-Laure Truffot ile evlendi. Bu olay hayatının bahtsızlıklarının başlangıcı olmuştur. Üç yıl sonra büyük çocuğu pencereden düşüp ölmüş, bunu birkaç hafta sonra ikinci çocuğunun beklenmedik ölümü izlemiştir. Ondan sonra da Saint-Saëns karısiyle birlikte yaşayamıyacağını düşünmeye başlamıştır. Bir sabah ortadan kaybeluvermiştir. Önce başına bir kaza geldiğinden korkulmuştu. Birkaç gün sonra kadının aldığı bir mektuptan durum anlaşıldı. Sanatçı bu mektupta karısına, bir daha dönmeyeceğini bildiriyorru.

Bundan sonra çeyrek yüzyıl Camille Saint-Saëns bir yandan dünyanın dört bucağını dolaşmış, bir yandan da birbiri ardısıra yeni yeni eserler hazırlamıştır. 1886'da en güzel senfonisi olan üçüncü senfonisini bitirmiştir.

Hayatının son yılırıa kadar devam eden seyahatlerinde bazan takma adlarla dolaşırdı. Böylece Kanarya adalarında Charles Sannois adiyle ve Seylan'da Hollandalı bir tüccar olarak kendini tanıtmıştı. 1916 Panama sergisinde Fransız hükümetini temsil etti. Seksen bir yaşında Güney Amerika memleketlerini gezmiştir. Seksen beşinde Cezayir ve Yunanistan'da bir konser turu yapmıştır.

6 ağustos 1921'de Dieppe'de piyano ile birkaç parça çalmış, sonra şöyle konuşmuştur: "Yetmiş beş yıl önce ilk defa dinleyiciler topluluğu önünde çalmıştım. Bugün de son defa çaldım." İki hafta sonra son orkestra konserini yönetti. O kışı beste yaparak Cezayir'de geçirmek istiyordu. Cezayir'de seksen altı yaşında öldü. Cenazesi Paris'e getirilmiş ve büyük bir törenle kaldırılmıştır.

*

Camille Saint-Saëns, çok becerikli bir insandı. Enerjisi, tecessüs ve merakı fazlaydı. Bunların sonucu olarak geniş bir kültür edindi. Bu bakımdan besteciler arasında tektir.

Saint-Saëns kilisede org, konser salonlarında piyano çalar, zaman zaman orkestralar yönetirdi. Ayrıca müziğin teori kısımları üzerinde kitaplar yazıyordu.

Fakat çeşitli müzik faaliyetleri onun kudretini tüketmeğe yetmiyordu. Bir yandan da astronomi, fizik, arkeoloji, felsefe, edebiyat, resim ve tiyatro ile uğraşmış, eleştirmeler, denemeler yazmış, karikatürler yapmış ve birkaç yabancı dil öğrenmiştir.

Başka bestecilerin eserlerine benzer besteler yapmak hususunda büyük yeteneği vardı. Başka memleketlerin müziklerinin benzerlerini de aynı kolaylıkla yaratabiliyordu. Eserleri arasında bir Mısır konçertosu, bir Cezayir süiti, İran şarkıları, Rus ve Arap kaprisleri, Portekiz barkarolleri bulunmuştur.

*

Franz Liszt'in senfonik bir şiir türünü Fransa'ya taşımış olmakla beraber Camille Saint-Saëns salt müzik (absolute music) taraftarı bir sanatçıdır.

Camille Saint-Saëns'ın eserlerinin yetkin tarafları biçimleridir. Biçim bakımından son derece titiz olan besteci yaşlılığında, ilk bestelerini tekrar inceler, onlarda bile biçim kusuru bulunmadığını görmekten haz duyarmış.

Saint-Saëns'ın müziği güzel yankılanan bir müziktir.

Saint-Saëns, Wagner müziğine karşı cephe almış, operalarında ve balelerinde Meyerbeer'e doğru bir dönüş eğilimi göstermiştir. Bazı yazarlar Saint-Saëns için neo-klâsik deyimini kullanırlar.

Saint-Saëns'ın tanınmış eserleri, üç senfonisi ile dört senfonik şiiri, iki piyano ve orkestra için "Hayvanlar Karnavalı" adlı süiti, beş piyano, üç keman ve iki viyolonsel konçertoları ve Samson ve Dalila operasıdır.

BAŞLICA ESERLERİOrkestra müziği: 3 No. sol minör konçerto, ölüm Dansı, Hayvanlar Karnavalı, sol minör 2 No. piyano konçertosu, si minör keman konçertosu, la minör 1 No. viyolonsel konçertosu. Opera: Samson ve Dalila. Başkaca: 2 No. la minör keman konçertosu, 4 ve 5 No. piyano konçertoları, Le Rouet d'Omphale, Phaeton, Herakles'in Gençliği, Jota aragonese, Auvergne rapsodisi, orkestra için Cezayir süiti, Noel oratoryosu, Requiem'ler, septet, 2 keman sonatı, 2 viyolonsel sonatı, 2 piyano triosu, 2 yaylı sazlar kuarteti, bagateller, etüdler ,valsler, fügler (piyano için).

Yorumlar