BEDRICH SMETANA (1824 -1884)


Çek müziğinin babası diye anılan Bedrich Smetana, 2 mart 1824'te Bohemya'nın Leytomişıl köyünde doğmuştur. Amatör bir müzikçinin oğluydu. Çevresindeki müzik araçlariyle oynaya oynaya çok küçükken keman ve piyano çalmayı öğrenmiştir. Babası ve başka iki müzikçi ile birlikte Haydn'ın bir kuartetinin çalınışına katıldığında beş yaşındaydı. Sekiz yaşında beste yapmağa başlamıştır. Yedi yaşında okula gitmiş, fakat daima müzik için ayıracak zaman bulmuştur. 23 ocak 1843 tarihli güncesine "Allah'ın yardımiyle bestede bir Mozart ve çalışta bir Liszt olacağım." diye yazmış.

Kendisini tüm müziğe vermekten başka düşündüğü yoktu. Bu dileğini birlikte piyano çaldığı ve giderek gönlünü kaptırdığı Katharina Ottilie Kolar adlı kız sayesinde gerçekleştirebildi. Smetana'ya her işi bırakıp müzikle uğraşma cesaretini veren odur, Prag'da bir piyano öğretmeni sağlayan da onun annesi.

1843'te Prag'a giderek özlü bir müzik eğitimi görmeğe başladı. Bir yandan da piyano için neşeli parçalar besteliyor, piyano dersleri vererek giderlerini karşılıyordu.

1849'da Katharina ile evlendi. Bir yıl sonra, o zamanlar Prag'da oturan eski Avusturya İmparatoru I. Ferdinand'ın resmî müzikçisi oldu. 1850 ile 1855 yılları arasında birçok eser besteledi. İmparator F'rançois Joseph'in evlenmesini kutlayan "Triumph-symphonie" adlı orkestra eseri ile dört yaşındaki kızının ölümü üzerine yazdığı "sol minör trio" bunlar arasındadır.

1856'da beş yıl kalmak üzere İsveç'in Göteborg şehrine gitti.

"Usta ve dost"u Franz Liszt'e gönderdiği 10 nisan 1857 tarihli mektupta bu memleket hakkındaki izlenimlerini şöyle özetliyor:

"Geçen yılın ekim ayı ortalarında buraya geldim... İktisadi bakımdan Prag'dakinden çok daha iyi durumdayım. ... Bura halkı sanat konusunda hâlâ Nuh zamanından kalma görüşlere bağlı. Mozart, gerçekten anlaşılmamakla beraber taptıkları Beethoven bıkkınlık vermiş, Mendelssohn tatsız diye tanıtılmış, yeniler bilinmiyor. Schumann'ın eserlerini kendilerine ilk olarak ben çaldım.

... Burada kalmağa beni iteleyen, her şeyden önce, sanatımda geniş bir faaliyet alanı bulmak imkânıdır... Prag'da hiç bu kadar etkili olmadım... Wagner'i, Schumann'ı ve sizi buranın çevrelerine soktum ve beklediğim ilgiyi buldum. Şimdiye dek kendi hallerine bırakılan Göteborg halkı sanatın ne olduğunu bilmemiş ..."

Smetana Göteborg'da piyano resitalleri, müzik dersleri vermiş ve üç yıl Göteborg filârmonisini yönetmiştir. Karısının bünyesi kuzey iklimini kaldırmadığından 1859'da Prag'a yollanmışlar, fakat, karısı yolda ölmüştür.

Ertesi yıl yeniden evlenmiş ve tekrar İsveç'e gitmiştir. İsveç'te kaldığı beş yıl içinde birçok orkestra eserleri hazırlamıştır. Üzerlerinde Liszt'in etkisi görülen "Richard III", "Wallenstein's Camp" ve "Hakon Jarl" bunlar arasındadır.

1861 sonlarında Prag'a döndüğü zaman çevresinde milli bir kaynaşma buldu. O da eskiden beri benimsediği bu dâvaya bütün gücüyle katıldı ve müzik yoluyla memleketinin kültürünü geliştirmeğe, vatandaşlarını milli konular etrafında toplamaya çalıştı.

1863'te "Bohemya'da Brandenburglular" adlı operayı besteledi. Eser 1866 ocağında kendi yönetiminde temsil edildi. Zayıf bir eser olduğu halde büyük heyecan yarattı.

30 Mayıs 1866'da ikinci operası "Satılmış Nişanlı" sahneye kondu ve büyük başarı kazandı.

Satılmış Nişanlı milli operaların ilk örneklerinden olduğu gibi dünya ölçüsünde en güzel operalardan da biridir. Bu çok renkli opera-komiğin konusu Bohemya köy hayatından alınmıştır:

Hans'ın yavuklusu Maria'yı, ailesi, varlıklı Mişa'nın oğlu Venzel ile evlendirmek istemektedir. Fakir Hans'a Maria'dan vazgeçmesi için para teklif edilir.

Hans, para karşılığında, Maria'nın Mişa'nın oğluyla evlenmesini kabul ettiğine dair bir senet imzalar. Maria Hans'ın para için kendisini bıraktığını görerek kalbi kırık, Venzel'le evlenmeğe hazırlanır. Oysa, kızın ve seyircilerin bilmedikleri ve öğrenecekleri bir gerçek vardır: Hans da Mişa'nın bir oğludur: Annesinin ölümünden ve babasının tekrar evlenmesinden sonra izi kaybolmuş bir oğul... Ve operanın sonunda Hans hem Maria ile evlenir hem de anlaşma hükmüne göre aldığı parayı muhafaza eder.

Satılmış Nişanlı, Martin Berustein'in 1956 baskılı "Müziğe Giriş" adlı kitabında yazıldığına göre Prag Milli Tiyatrosunda bin beş yüz defadan fazla tekrarlanmıştır.

Smetana'nın opera üzerine düşünceleri Richard Wagner'i hatırlatır:

"Opera sırf tagannî edilmek için tagannî edilen, her şeyin tempoya uyarak kımıldadığı ve büyük önemi tempo değneğinin taşıdığı bir müziksel ürün olmamalıdır. Opera seyircinin bu dışa ait görünüşleri fark bile etmediği bir sahne eseri seviyesine çıkarılmalıdır.

"Seyirciler metinden bir şey anlamadıkları zamanlar güzel melodiyle yetinirler. Söz ve müziğin beklenen ifadeyi beraberce vermek zorunda oldukları gerçek dramatik operalarda durum çok farklıdır. Bu son halde taganni mutlaka seyircilerin konuştukları dilde olmalıdır."

Smetana 1874 yılında şiddetli başağrıları duymağa başlamış ve çok geçmeden işitme duyusunu kaybetmiştir.

Sağırlık - Beethoven gibi - Smetana'nın da müzik üzerindeki çalışmalarını sona erdirmiş değildir. "May Vlast" (Vatanım) adlı senfonik şiire bundan sonra başlamıştır.

1874'ten 1879'a kadar üzerinde çalıştığı Vatanım'da Bohemya halk müziği aracılığiyle vatanının tarihini ve doğa manzaralarını tasvir eder. Bu altı eserin en fazla çalınanı " ... Bohemya ormanlarının gölgeliklerinde doğup.. gitgide büyüdükten sonra... şahane bir durgunlukla Prag'dan geçen ırmak" dolayısiyle "Moldava" adını taşıyan ikinci kısmıdır.

"Hayatımdan" diye adlandırdığı "Mi minör yaylı sazlar kuarteti"ni de bu devrede bestelemiştir. Kuartetin programını besteci şöyle açıklar:

"Birinci kısım gençliğimin romantik tarafı baskın sanat aşkını, ne olduğunu açıkça bilmediğim bazı şeylere duyduğum ifadesi imkansız özlemi ve geleceğin bahtsızlıkları üzerine bir cins önseziyi tasvir eder."

İkinci kısım, ki bir polkadır, " ... gençliğimin dans müziği bestelediğim ve ateşli bir dans düşkünü sayıldığım neşe dolu günlerini hatırlatır."

Son kısım, " ... müzikte millî cevherleri işleyebileceğimi keşfedişimden ve acıklı bir geleceği haber veren sağırlığım beni ezinceye kadar bu yolda ilerleyişimden duyduğum sevinç''i anlatır.

Smetana beste yapmağa devam ettiği gibi 1880'de meslek hayatının ellinci yıldönümü vesilesiyle bir resital vermiş ve 1881'de Satılmış Nişanlı'nın yüzüncü oynanışını yönetmişti.

Son operası "Şeytanın Duvarı" 1882'de sahneye konmuş, beğenilmemiştir. Temsilin, geliri besteciye ayrılan üçüncü akşamında seyirci o kadar az olmuştu ki Smetana'nın eline onur zedeleyici derecede küçük bir para geçmiş, bu durum besteciyi çok üzmüştü. "Artık bir şey yazmıyacağım, kimse beni dinlemek istemiyor" demiştir.

1883'te akıl denkliğini yitirmiş ve 12 mayıs 1884'te Prag'da bir akıl hastanesinde ölmüştür.

Smetana'nın ömrü birbirini kovalayan acılarla geçmiştir: fakirlik, gurbet hayatı, kızının ve arkasından karısının ölümü, sağırlık, delilik. Bu acılar onun oda müziği eserlerine aksetmiştir. Kızının ölümü üzerine yazdığı "Keman, viyolonsel ve piyano için trio", "Hayatımdan" başlığını taşıyan "Mi minör yaylı sazlar kuarteti" gibi. Buna karşı "Vatanım"da ve "Satılmış Nişanlı", "Dalibor", "Libuşa", "Öpücük", "İki Dul", "Sır" gibi operalarında kişisel acılarının izlerine raslanmaz.

Smetana'nın müziği program müziğidir ve Franz Liszt ile Richard Wagner'in müziğine yakınlık gösterir.

1924'te Smetana'nın doğumunun yüzüncü yıldönümü için o zaman yeni bir devlet olan Çekoslovakya Cumhuriyetinde büyük törenler yapılmıştır.

BAŞLICA ESERLERİOperalar: Satılmış Nişanlı. Orkestra müziği: Vltava (Moldavya). Oda müziği: 1. No. Kuartet, mi minör, "Hayatımdan". Başkaca: Dalibor, Libuşa operaları. Wallenstein Kampı, sol minör trio, 2 No. Yaylı Sazlar Kuarteti.

Yorumlar